DÜZCE (İHA) – Yıllarca İstanbul’da yaşayan ve anemi hastası olan Gülşen Aygün, eşi Adem Aygün’ün iş dolayısıyla Düzce’ye taşınmasıyla hayatında büyük bir değişim yaşadı. Düzce’de kurdukları evde köy hayatına adım atan Aygün, hem hastalığının seyrini olumlu yönde etkiledi hem de hayvanlarla uğraşarak şehir stresinden uzaklaştı.
İstanbul’da uzun yıllar muhasebeci olarak çalışan ve şehir yaşamının getirdiği stresten bunalan Gülşen Aygün (34), anemi hastalığıyla mücadele etti. Eşi Adem Aygün’ün Düzce’ye iş sebebiyle taşınmasıyla birlikte Develi Besni köyünde bir arsa satın alan çift, köy evlerini inşa ederek burada yaşamaya başladı. Gülşen Aygün, kızı Fatma Elfida ile birlikte köyde huzur dolu bir yaşam sürmeye başladı. Eşi Adem Aygün ise hafta sonları Düzce’ye gelerek ailesiyle vakit geçirmektedir.
Gülşen Aygün, köyde hayvancılıkla uğraşarak kendi ihtiyaçlarını karşılamaya başladı. Keçi, tavuk ve ördek gibi hayvanları besleyen Aygün, keçilerinden sağdığı süt ile yoğurt ve peynir yapmaktadır.
“Köy Hayatı Beni Gençleştirdi, Dinçleştirdi”
Gülşen Aygün, köye yerleşmeden önce İstanbul’da anemi hastalığıyla mücadele ettiğini ve köy hayatına geçtikten sonra sağlığının olumlu yönde etkilendiğini belirtti. Aygün, “Anemi kansızlık hastasıyım. İstanbul’da durumum çok kötüydü. Buraya taşındıktan sonra havanın temizliği, suyun kalitesi ve hayvanlarla uğraşmanın getirdiği huzur beni iyileştirdi. Artık çok daha iyi durumdayım. Köy hayatı beni gençleştirdi, dinçleştirdi, motive etti. İnsanlarla kurduğumuz sıcak komşuluk ilişkileri bana çok iyi geliyor. İstanbul’daki yoğun yaşantıya kıyasla burada daha sağlıklı ve mutlu hissediyorum.” şeklinde konuştu.
Aygün, İstanbul’da biriktirdiği ata tohumlarını köyde ekerek kendi mahsullerini yetiştirdiğini ifade etti. “Burada kendi ata tohumlarımdan fidelerimi yetiştiriyorum ve kimyasal gübre kullanmadan kendi bahçemi işliyorum. Yetiştirdiğimiz ürünleri hem biz tüketiyoruz hem de komşularımıza dağıtıyoruz. Doğal ürünlerle beslenmek hem sağlığımız hem de ruh halimiz için çok önemli.” dedi.
Gülşen Aygün, köy hayatına daha önce başlamadığı için pişman olduğunu belirterek, “Şehir hayatının getirdiği stres ve koşturmacadan uzaklaşıp köyde huzurlu bir yaşam sürmek benim için gerçek bir hazine oldu. İnsanlarla iç içe, doğayla uyum içinde yaşamak bana büyük bir mutluluk veriyor. Köy hayatı beni dinçleştirdi, ruhumu besledi. Eşimle birlikte aldığımız bu karardan dolayı çok mutluyum.” diyerek sözlerini noktaladı.